Kürtler Kimdir Ve Türklerle Katkıları Nelerdir ? |
|||
Konuyu görüntüleyenler: 1 Misafir
|
|||
|
|||
|
|||
|
|||
e-ticaretdersleri
Osmanlı Torunu Mesajlar: 3,225 Konular: 520 Katılma Tarihi: Jan 2012 Rep Puanı: 102 Teşekkürler: 1169
1060 Mesajına, 2133 Teşekkür edildi. Kişisel Bilgileri:
Konu Tarihi: 11-08-2014 01:20 AM
Kürt Halk Heyetinin Lozan’a Gönderdiği Tarihi Mektup “Bu günlerde ( Lozan Konferansı görüşmeleri sırasında) İngiltere yetkili kurul başkanı Lord Curzon’un Kürtlere bağımsızlık verilmesi fikrini ortaya atarak, Kürtlerin koruyucusu tavrını takınmasını, hayret ve şaşkınlıkla karşıladık. Biz Kürtler, Turan neslinden bir kavimiz. Milli hatıralarımız ve özelliklerimizden dolayı Türkler bize, “yiğit ve cesur” anlamına gelen “Kürt” ismini vermişlerdir. Kürt adıyla anılan ve büyük hizmetleri geçen kahramanların isimlerinin yaşaması amacıyla Deminan, Hayderan, Kureyşan ve Lolan gibi isimler kabile ve aşiretlere verilmiştir. Bu aşiretler bugün anavatanın Doğu Türklerini oluşturmaktadır. Kürtlerin 1876 tarihinden önceki ve sonraki durumları araştırılacak olursa, “İranlı misyonerler”in aşiretler üzerinde yaptıkları çalışmaların sonucunda Kürtler kendi öz dilleri olan Türkçe lehçesini ve öz kültürlerini yavaş yavaş kaybettiler. Bundan dolayı Erzurum, Van, Bitlis ve Musul taraflarındaki aşiretler, Farsçadan başka bir şey olmayan, Kırmanç adı verilen Farisi lehçeyi konuşmaya başladılar. Bu misyoner faaliyetlerinden az etkilenen, Harput ve Diyarbakır taraflarındaki Kürt aşiretler ise ana dilleri olan Türkçe lehçesi ile karışık Zaza lehçesini konuşmaya başladılar. Bu Öz Türkoğlu Türkler’i Yavuz Sultan Selim Han, Kürtlerin hanı Şeyh İdris-i Bitlisi’ye gönderdiği fermanla kendi ülkesine dahil etti. O günden bu güne kadar, Türk akrabalarının şefkat ve himayelerinde huzurlu ve rahat yaşamakta ve Türk lehçesi ile de konuşmaktadırlar. Yukarıda yapılan değerlendirmeden sonra, İngiltere yetkili kurul başkanı Lord Curzon’a sorarız ki; İranlıların dilini biraz konuşmakla, o millete mensup olunduğu kabul edilirse, İngilizlere de dahil her milletin durumu tartışılır. Doğu ülkelerini istila eden ve genellikle dünyanın kendi toprakları içerisinde olmasını hayal eden İngilizlerin, diğer milletlerin kabullenemediği “müstemleke” kelimesinin yerine kulağa hoş gelmeyen ve aynı anlamı taşıyan “manda” kelimesinin de aslında aynı şey olduğunu Kürtler anlamıştır. Dünyadaki zenginlik kaynaklarına sahip olmak isteyen İngilizlerin, 10/12si Türk olan Musul’u ve petrol kaynaklarını biz Müslüman Türk’lere çok görmesini hayretle karşılıyoruz. Lozan Konferansı’nda İngiltere yetkili kurul başkanı Lord Curzon’un, Dersim (Tunceli) ve Bitlis olaylarından bahsederek tek millet olan Türk ve Kürt arasına ayrılık düşünceleri sokma gayretini biz Kürtler anladık. Biz Kürtler, Avrupa ve İngiliz diplomatlarının parlak vaatlerinin altında kendi menfaatlerinin olduğunu biliyoruz. Ve, bundan dolayı kendi direniş kuvvetlerimizi oluşturduk. 1917 yılında İngiltere yetkili kurul başkanı Lord Curzon gibi bağımsızlık vaatlerinde buluna Ruslara biz Kürtler: “Bizi anavatandan hiçbir kuvvet ayıramaz. Bizim rahata kavuşmamız sizin hemen bu topraklardan çekilmenizle olacaktır,” dedik. İşte bugün bütün Kürtler, Lozan’daki Avrupa ve bilhassa İngiliz diplomatlarına aynı yanıtı veriyoruz. Kürtler bağımsızlıklarını, kendilerini yok edecek yabancılara değil, kendi ailelerinden olan Türk’lere ve Onları temsil eden Büyük Millet Meclisi Hükümeti’ne emanet etmiştir. Sonuç olarak biz Kürtler, İngiltere yetkili kurul başkanı Lord Curzon’un bizler için fikirler üretmemesini rica eder ve Lozan’daki Temsil Heyetine ve başkanı sevgili hemşerimiz (Kürt) İsmet Paşa hazretlerine başarılar dileriz.” Umum Kürt Amele ve Esnaf Cemiyeti İstanbul’daki Umum Kürtler adına Reisi Salih Kahya adına Lolan aşiret reisi ve Sabık Erzurumlu İsazade Ahmet, Kürt Gençler Cemiyeti Düzerzadesi Dersimli Mehmet Sabri. *Kaynak: 24 Kânun-u Sani (1339 - 24 Ocak 1923) Devlet Arşivleri Genel Müd. Başbakanlık Osmanlı Arşivi kaynak : http://www.acikistihbarat.com/Haberler.asp?haber=8343 Önemli Dipnot : Benim bu konuları açmamdaki amacım siyaset yapmak değil tarihimizi ve benliğimizi iyi bilelim. Bugünlerde kürt sorunu adı altında bizi parçalamaya çalışan asıl düşmanlar ermeni-yahudi kırması hainlerdir. Kürtler Osmanlının yıkılışı ve kurtuluş savaşı dahil hiç bir şekilde bize ihanet edip sırtımızdan vurmamışlardır. Bizim kardeşlerimizdir. Biz bir bütünüz. Osmanlı buna sebep çınar gibi ayakta durdu. Ne etnik köken nede dil din ayrımı yapmadı herkese eşit ve adil davrandı. Unutmayalımki Müslüman Toplumlarının Yok olamasının asıl sebebi birlik beraberlik ve kardeşliğin aralarından alınıp hainlik fitne fesat gibi etkenlerin sokulmasıdır. |
|
|
|
|
|
Direk Link | |
HTML Link | |
BBCode Link | |
Sosyal Paylaş |
Benzeyen Konular | |||||
Konu: | Yazar | Cevaplar: | Gösterim: | Son Mesaj | |
Kiziroğlu Mustafa Bey Kimdir ? | e-ticaretdersleri | 0 | 1,975 |
01-15-2014 04:17 PM Son Mesaj: e-ticaretdersleri |